12 Ağustos 2012 Pazar

Herkes Gibisin

Cem Karacadan Şimdi Sende Herkes Gibisin dinlerken aklımın odalarında dolaştım da o kadarda boş değilmiş.Eskiden yağmuru severdim ta ki yağmurda yürüyen çiftleri görene kadar,yıldızları saymayı severdim ''bu bizim yıldızımız olsun'' cümlesini duyana dek,gülmeyi severdim ta ki kahkahalar eşliğinde dans eden insanları görene kadar..Neyse boşverelim ne demiş Cem Karaca ''Bence artık sende herkes gibisin...''.

GörkemDeğer
12.02.2012.

10 Ağustos 2012 Cuma

Ayrılığın Melodisi


Ayrılıkların arasına yenisi girdiğinde başına giren ağrıdan başka düşündüğün şeylerde olur çoğu zaman.Mesela ertesi sabah kalktığında aklında nelerin olacağı,çünkü öncesinde biliyoruzdur aklımızda O olacaktı ama artık O yok ve düşüncelerin rotası değişecektir.Bazen bir yazı okuruz gözyaşlarımızla ve bazen de gözyaşlarımız olur yazılarımızla aktarılır… Hangisi olduğunu bilmiyorum ama ikisini bir arada yaşamak varsa işte tamda burada oluyor.Sevgi yeterdi çoğu zaman ayakta tutmaya bu binayı yanına Aşk eklenince soğuktan bile korurdu binayı..Ve ayrılık denen sert rüzgar geldi karşımıza eğer sarılsaydık bunları aşardık bize zarar gelmezdi.Ama korkaktık uzaktan bakarak kaybettik birbirimizi yıktık güven odalarını ve özlemimizi.Geriye sadece harabe bir ilişki ve kurtulmaya çalışan iki ruh bıraktık ,kurtulabilene aşk olsun.Olsun tabi Aşk olsun başka ne olacaktı ki ? Elimizde olan en büyük nimet olan Aşk olacaktı ki olmadı.Başarılı bir yıkım daha oldu iki çift el daha bıraktı birbirini ve iki çift göz daha gözyaşlarıyla boğuştu saatlerce..Değer miydi hepsine ? Şüpheli, belki evet belki hayır ama dönüp düşündüğünde değerdi hem de hepsine. Yastığa başımızı koyduğumuzda sevdiğimiz şarkılar çalmayacak aklımızın odalarında ,sevdiğimizin sesi yankılanacak sokaklarda.Geceler daha tatlı gelecek gündüzlerden çünkü geceler sizi anlar hiç ses çıkarmadan dinler..Karşılıklı sustuğumuz olacak gecelerde ne o ses verecek ne de siz sadece karanlık… Ah o karanlık elinizi uzatsanız beklediğiniz insana uzanacak gibi ama aslında uçsuz bucaksız bir yerdir karanlık.Ve elinizin tekrar yere düştüğünü fark edince sessizlik bozulur ve sizi bekleyen rüyalara doğru yolculuk edersiniz-size en yakın olduğu rüyalara doğru- Uyanınca aynı monotona döndüğünüz için bir kez daha küfredersiniz adalet’e ve sistemin kölesi olmak için yaşarsınız-ne kadar yaşamak denirse-

1 Ağustos 2012 Çarşamba

Sevgi

Gecenin bir vakti boş sokaklarımızı aydınlatan Ay’ın parlak ışıklarından ziyade her saniye özlemle dolan ve sabırla devam eden sevgimizdi.. Bizi asla yalnız bırakmayacak olan sevgimiz kişi olmuş biçimi ise Sevgilimiz.. Karanlıktan korkan ufak bir çocuğun elindeki fener gibiydi sevgimiz ; sıkıca iki elle tutulmuş ve güvenle kaplanmıştı.Atılan her adımda yeni bir şeyler keşfettiren bir fenerdi sevgimiz,zifiri karanlıkta şiirleri aydınlatan fenerdi sevgimiz,bizi ayrılıktan koruyan çelik yelekti sevgimiz… Seninle pamuk şekerdik bazı günler çocukların mutlulukla sahip olduğu ve bizi iç içe geçirmiş olan şekerlerdendik.Kar olup yağdık seninle bazen  camdan bakan insanların gözlerindeki mutluluk olup. Ve en sonunda biz olmuştuk yaşamın yokluğu içinde sarılan 2 kol ve hızla çarpan kalpler olmuştuk.Sonsuzluğu insanlara kanıtlamak için biz olmuştuk,birbirimizi sıkıca sarıp  yemin etmek için biz olmuştuk..